Amerika’dan Ev Alma Rehberi

Amerika Birleşik Devletleri, dinamik emlak piyasasıyla dünyanın dört yanındaki yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Farklı iklimler, kültürler ve yaşam tarzları sunan geniş coğrafyası, Amerika’yı ev sahibi olmak isteyenler için cazip kılıyor. Fakat ABD vatandaşı olmayanlar için süreç bazen bürokratik görünebilir. Hangi eyalette ev alınabileceği, vergiler gibi pek çok detay, doğru adımlar atılmadığında zorlayıcı olabiliyor. Yazının devamında yasal süreçlerden Mortgage imkanlarına kadar bilmeniz gereken tüm önemli noktaları detaylı şekilde bulabileceksiniz. Böylece hem süreci daha iyi anlayacak hem de doğru kararlar verme şansınızı artıracaksınız.

Table of Contents

ABD Vatandaşı Olmadan Amerika’da Ev Almak Mümkün mü?

Amerika’da ev sahibi olmak için vatandaşlık zorunluluğu bulunmuyor, yabancılar da kolaylıkla gayrimenkul satın alabiliyor. Durum tek yasa maddesine bağlı olmadığı için biraz karmaşık hale gelebiliyor. Amerika’da yabancıların mülk edinme hakkı, federal yasayla belirlenmiyor. Tam tersine bu hakkı kısıtlayan federal yasa olmaması durumuyla ortaya çıkıyor.

Geçmişte bazı eyaletlerde yabancıların toprak edinmesini kısıtlayan Alien Land Laws (Yabancı Toprak Kanunları) gibi yasalar bulunuyordu ancak bunlar büyük ölçüde kaldırıldı. Günümüzde ise durumun yasal çerçevesi, eyaletlerin kendi mülkiyet kanunlarıyla ve federal düzeyde vergi mevzuatlarıyla şekilleniyor. Yani genel hak federal düzeyde korunsa da, uygulama detayları eyalete göre değişebiliyor.

Amerika’da Ev Sahibi Olmak için Vatandaşlık Gerekir mi?

Hükümet yabancı yatırımı teşvik ettiği için vatandaşlık veya oturma izni gibi statüler, ev satın alma sürecini doğrudan engellemiyor. Yabancıların ev satın alma süreci ABD vatandaşlarınınkinden temelde farklı olmasa da, yasal süreçler gibi bazı noktalarda ek prosedürler içerebiliyor. Önemli olan alıcının finansal durumunu kanıtlayabilmesi oluyor. Ev satın almak için yasal olarak ülkede bulunma zorunluluğu da bulunmuyor, yani süreci uzaktan yönetmek de mümkün. 

Hangi Ülke Vatandaşları Amerika’dan Ev Alabilir?

ABD’de mülk edinme konusunda vatandaşlığa dayalı federal bir kısıtlama bulunmuyor. Bu durum dünyanın neredeyse her ülkesinden gelen vatandaşların Amerika’dan yasal olarak ev satın alabileceği anlamına geliyor. Fakat genel kuralın bazı önemli istisnaları var. Son yıllarda bazı eyaletler ulusal güvenlik gerekçesiyle belirli yabancı ülke vatandaşlarının mülk alımını kısıtlayan yerel yasalar çıkardı.

Örneğin Florida, Arkansas, Texas gibi eyaletler özellikle Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore gibi belirli endişe verici olarak görülen ülkelerin vatandaşlarının mülk satın almasını sınırlayan düzenlemelere sahip.

İstisnai durumlar çoğu zaman ulusal güvenlik gibi özel konularla ilgili oluyor. Dolayısıyla ev almayı planladığınız eyaletin özel yasalarını iyi araştırmak önem taşıyor. Küresel olarak uygulanan ekonomik yaptırımlar gibi durumlar dışında, yabancıların ABD’de ev satın almasını engelleyen bir durum söz konusu olmuyor.

Türk Vatandaşı Olup Amerika’da Ev Alma

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Amerika’dan ev alma sürecini engelleyen hiçbir yasal kısıtlama bulunmuyor. Türk vatandaşları da tıpkı diğer yabancı alıcılar gibi, ABD’de mülk sahibi olabiliyor. Süreç yasal belgelerin, finansal yeterliliğin ve gelir kaynaklarının belgelenmesi gibi adımları içeriyor. 

Amerika’da Ev Alırken İzlenecek Adımlar

Amerika’da ev satın alma süreci yabancılar için karmaşık gibi görünse de temelde belirli sabit adımlardan oluşuyor. Süreci doğru planlamak, hem maliyetlerden tasarruf etmeyi hem de potansiyel sorunları en aza indirmeyi sağlıyor.

Bütçe Belirleme ve Finansal Hazırlık

Amerika’da ev alma sürecinin ilk adımı bütçenizi net şekilde belirlemek, yani finansal olarak hazırlıklı olmak oluyor. Sadece evin satış fiyatını değil, kapanış masraflarını (closing costs), emlak vergilerini, sigorta giderleri gibi tüm ek maliyetleri de düşünmelisiniz. Yabancı alıcılar Amerika’daki bankadan mortgage almayı planlıyorsa, öncelikle bankalara sunmak üzere kendi ülkesinden gerekli tüm finansal belgeleri topluyor. Peşinat için kullanacağınız paranın kaynağını gösteren belgelerinizin hazır olması, özellikle para transferi sürecinde büyük kolaylık sağlıyor.

Doğru Şehir ve Eyalet Seçimi

Ev alırken nerede yaşayacağınız veya nerede yatırım yapacağınız kararı, tüm süreci şekillendiriyor. Amerika’nın 50 eyaleti ve sayısız şehri mevcut; her biri vergi oranlarından emlak fiyatlarına, yaşam maliyetinden yatırım potansiyeline kadar büyük farklılıklar gösteriyor. Eğer amacınız kira geliri elde etmekse New York, Florida gibi yüksek talep gören eyaletler ideal seçenekler arasında sayılıyor. Oturum izni almak gibi hedefleriniz varsa, bu tür programları destekleyen eyaletlere yönelmek doğru olabiliyor. Bu aşamada eyaletlerin yabancı mülkiyeti politikalarını iyi araştırmak gerekiyor.

Emlak Danışmanı ile Çalışmak Gerekli mi?

Bir emlak danışmanıyla çalışmak, özellikle yabancı alıcılar oldukça kıymetli oluyor. Emlak danışmanı sadece size uygun evi bulmakla kalmıyor, tüm satın alma sürecinde sizin adınıza pazarlık yapıyor. Yasal evrakların doğru şekilde hazırlanmasını sağlıyor, yerel piyasa hakkında paha biçilmez bilgiler sunuyor. Yabancı alıcılarla çalışma tecrübesi olan emlak danışmanı, süreci sizin için çok daha kolay hale getiriyor. Unutmamanız gerekiyor ki emlak danışmanının komisyonu satıcı tarafından ödeniyor, bu da alıcı için bir maliyet oluşturmuyor.

Teklif Verme ve Satın Alma Sözleşmesi

Beğendiğiniz evi bulduktan sonra, emlak danışmanınızın aracılığıyla satıcıya teklif verebiliyorsunuz. Verdiğiniz teklif evin fiyatının yanı sıra peşinat tutarını, kapanış tarihini ve muayene gibi koşulları (contingencies) içeriyor. Satıcı teklifinizi kabul ederse, Satın Alma Sözleşmesi (Purchase Agreement) imzalanıyor. Bu belge yasal olarak bağlayıcı nitelik taşıyor, evin satış şartlarını detaylı şekilde belirliyor. Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, iyi niyetinizi gösteren belirlediğiniz kaporayı emanet hesabına (escrow) yatırıyorsunuz.

Tapu Devir İşlemleri ve Kapanış Süreci (Closing)

Sözleşmede yazılmış tüm finansal şartlar yerine getirildiğinde, sürecin en son aşaması olan kapanış (closing) gerçekleşiyor. Tercihinize göre tapu şirketi veya kapanış avukatı, tüm yasal evrakları topluyor, imzaları tamamlamanıza yardımcı oluyor. Vergiler ve diğer kapanış masrafları bu aşamada ödeniyor, mülkiyetin devri resmiyet kazanıyor. Tapu şirketi, kapanıştan önce mülkiyetin üzerinde ipotek, haciz gibi yasal sorun olup olmadığını kontrol eden bir tapu araştırması (title search) yapıyor. Her iki tarafın da mülkün yasal durumuyla ilgili bilgi sahibi olduğundan emin oluyor.

Amerika’da Ev Almanın Maliyeti ve Masraflar

Amerika’da ev almanın maliyeti, sadece evin satış fiyatından ibaret değil. Yabancı alıcıların, beklenmedik sürprizlerle karşılaşmamak için peşinat, kapanış masrafları gibi diğer tüm ek giderleri baştan hesaplaması gerekiyor. Amerika’nın geniş coğrafyası, masrafları eyaletten eyalete hatta şehirden şehre ciddi şekilde değiştirebiliyor.

Ev Fiyatları Eyaletlere Göre Nasıl Değişiyor?

Amerika’nın emlak piyasası, eyaletler arasında uçurum niteliğinde fiyat farklılıkları gösteriyor. Örneğin New York veya Kaliforniya gibi popüler eyaletlerde, özellikle büyük şehir merkezlerinde ev fiyatları milyon dolarlara ulaşabiliyor. Buna karşılık güney eyaletleri uygun fiyatlı konut seçenekleri sunuyor. Eyaletler arası farklılıklar evin metrekare başına maliyetini doğrudan etkilediği için yatırım hedeflerinize göre doğru eyaleti seçmek kritik önem taşıyor.

Fakat eyaletler arası farklar fiyatlarda tek başına bir gösterge değil. Piyasanın genel durumu da önemli. Redfin’in Nisan 2025 verilerine göre ev fiyatlarının yüksek olduğu bölgelerde, satıcılar alıcıları cezbetmek için daha fazla taviz veriyor. Yapılan indirimler kapanış masraflarının karşılanması veya fiyattan doğrudan düşüş şeklinde olabiliyor. 

Vergiler ve Yasal Masraflar Nelerdir?

Ev alım-satım sürecinde en büyük maliyet kalemlerinden biri çeşitli yasal masraflar oluyor. Masraflar özünde iki ana gruba ayrılıyor:

  • Kapanış Masrafları (Closing Costs): Evin tapusunu alırken ödenen tek seferlik masraflara kapanış ödemeleri adı veriliyor. Kapanış masrafları tapu sigortası, emlak avukatı ücreti, değerleme (appraisal) ücreti, tapu transfer vergileri gibi kalemleri içeriyor. Ortalama olarak evin satış fiyatının %2 ile %5’i arasında değişiyor, masrafların kimin tarafından ödeneceği pazarlık sürecine bağlı oluyor.
  • Emlak Vergileri (Property Taxes): Emlak vergisi oranı evin bulunduğu eyalete, şehre ve hatta semte göre belirleniyor. Vergiler ev sahibi olmanın devam eden maliyetlerini oluşturduğu için bütçe planlamasında mutlaka dikkate alınması gerekiyor.

Sigorta ve Bakım Giderleri

Ev satın alındıktan sonra da maliyetler devam ediyor. Masraflar, hem yasal zorunluluklardan hem de mülkün değerini korumak için gerekli olan harcamalardan oluşuyor. Konut sigortası (Homeowner’s Insurance), krediyle ev alıyorsan banka tarafından zorunlu tutuluyor. Evi yangın, hırsızlık, doğal afet gibi risklere karşı koruyor. Ek olarak tapu sigortası (Title Insurance) da mülkiyetin geçmişinde oluşabilecek yasal sorunlara karşı seni güvence altına alıyor. Bunların yanı sıra evin olası bakım onarım giderlerini de hesaba katmak gerekiyor. Özellikle site içinde bulunan evler (condos) için aylık site yönetim aidatları (HOA fees) gibi ek masraflar da olabiliyor.

Banka İşlemleri ve Para Transferi Süreci

Yabancı alıcı için en karmaşık adımlardan biri, paranın transferi oluyor. Kapanış sürecinde gerekli olan paranın, kapanıştan önce bir ABD banka hesabına aktarılması gerekiyor. Bu işlem uluslararası para transferi kurallarına uygun olarak yapıldığı için bankaların istediği belgelerin eksiksiz sunulması büyük önem taşıyor.

​​ABD’de gayrimenkul alımlarında, özellikle yüksek tutarlı işlemlerde, Bank Secrecy Act ve kara para aklamayı önleme (AML) yasaları devreye giriyor. Banka transfer edilen paranın kaynağını sorabiliyor. Yabancı alıcının, kendi ülkesindeki bankası ve ABD’deki ilgili banka arasında doğru iletişim kurması, sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlıyor.

Yabancılar için Mortgage ve Kredi İmkanları

Amerika’da ev satın alırken nakit ödeme seçeneği en basit yöntem olsa da, birçok yabancı alıcı mortgage kullanmak isteyebiliyor. Mortgage süreci, ABD vatandaşlarınınkinden bazı önemli farklılıklar gösteriyor ve doğal olarak daha fazla dokümantasyon gerektiriyor.

Peşinat ve Kredi Şartları

Yabancı alıcılar için en belirgin fark, genellikle daha yüksek peşinat talep edilmesi. ABD vatandaşları için peşinat oranları %3,5’e kadar düşebilse de, yabancı alıcılardan evin değerinin %20 ile %30’u arasında peşinat ödemesi bekleniyor. 

Ek olarak bankalar yabancı alıcılardan daha katı kredi şartları arıyor, faiz oranları da ABD vatandaşlarına kıyasla yüksek olabiliyor. Kredi başvurusu için finansal geçmişinin, istikrarlı bir gelir kaynağının ve banka hesaplarında yeterli miktarda nakit bulunduğunun kanıtlanması bekleniyor.

Amerika’daki Bankalardan Kredi Almak

ABD’deki bankalardan konut kredisi almak yabancılar için mümkün olsa da, tüm bankalar bu hizmeti vermiyor. Kredi başvurusu yaparken Sosyal Güvenlik Numarası zorunlu tutulmuyor ancak Bireysel Vergi Mükellefi Kimlik Numarası yani ITIN isteniyor. Bankalar başvuruyu değerlendirirken genellikle aşağıdaki belgelere ihtiyaç duyuyor:

  • Pasaport ve vize kopyası
  • Kendi ülkenizdeki banka hesap dökümleri ve kredi referans mektupları
  • Gelir belgesi, maaş bordroları veya şirket sahipleri için finansal tablolar
  • ABD’de bir banka hesabında peşinat ve kapanış masraflarını karşılayacak kadar para bulunduğunun kanıtı

non-QM loans gibi bazı özel mortgage programları ITIN olmadan, sadece pasaport ve ek belgelerle kredi verebiliyor. Genelde ABD dışında yaşayan, %50 civarında yüksek peşinat ödeyen yatırımcılar için geçerli.

Alternatif Finansman Yöntemleri

Geleneksel banka kredisi almak mümkün olmadığında veya alıcı bu süreci tercih etmediğinde, alternatif finansman yöntemleri de kullanılabiliyor. Bazı uluslararası bankaların ABD şubeleri aracılığıyla kredi alabilirsiniz. Dilerseniz yabancı alıcılara yönelik uzmanlaşmış özel Mortgage şirketleriyle çalışabilirsiniz. Şirketler daha esnek kredi şartları sunsa da, faiz oranları ve ek masraflar değişebiliyor.

Amerika’da Ev Almanın Avantajları ve Riskleri

Amerika’da gayrimenkul sahibi olmak, doğru kararlar alındığında yüksek kazanç potansiyeli taşıyor. Lakin her yatırımda olduğu gibi, bu süreç de kendi içinde belirli riskler barındırıyor. Yabancı yatırımcı olarak, hem potansiyel avantajları hem de olası riskleri doğru şekilde değerlendirerek bilinçli karar vermeniz gerekiyor.

Yatırım Olarak Amerika’da Gayrimenkul

Amerika’da gayrimenkul, sağlam yatırım aracı olarak görülüyor. Ülkenin istikrarlı ekonomisi ve sürekli büyüyen nüfusu, emlak piyasasının genellikle değer kazanmasını sağlıyor. Gayrimenkul, enflasyona karşı koruma aracı olarak kabul ediliyor çünkü ev fiyatları enflasyonla birlikte yükseliyor. Ev sahibi olmak sadece değer artışı potansiyeli sunmakla kalmıyor, eş zamanlı olarak kira geliri elde etme imkanı da veriyor. Yatırımını çeşitlendirmek isteyenler için Amerika pazarı, tek ailelik konutlardan ticari mülklere kadar geniş yelpazede seçenek sunuyor.

Kira Getirisi ve Amortisman Süresi

Bir gayrimenkul yatırımının başarısını ölçmenin en önemli yollarından biri, kira getirisine bağlı olarak amortisman süresini değerlendirmek. Oranı inceleyerek yatırımınızın ne kadar kârlı olduğunu görebiliyorsunuz. Kira getirisinin yüksek olduğu bölgelerde yatırım hızla geri dönüyor. Amortisman süresi ise, evin kira geliriyle kendi maliyetini kaç yılda karşılayacağını gösteriyor. Doğru şehir seçimi, süreyi kısaltarak yatırımın daha erken kara geçmesini sağlıyor.

Piyasa Dalgalanmaları ve Eyalet Bazlı Riskler

Amerika’nın emlak piyasası her ne kadar genel olarak istikrarlı olsa da, dönemsel dalgalanmalar yaşanabiliyor. Bir bölgedeki işsizlik oranının artması veya sektörün gerilemesi nedeniyle o bölgedeki kira talebini olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle doğal afet riski taşıyan eyaletlerde, sigorta masrafları yükseliyor ve mülkün zarar görme riski artıyor. Bu nedenle yatırım yapmayı düşündüğünüz eyaletin yerel ekonomisini, iklim risklerini çok iyi araştırmanız gerekiyor.

Kiracı Yönetimi ve Uzaktan Kontrol Zorlukları

Yurt dışından yatırım yapan gayrimenkul sahibinin karşılaşacağı en büyük zorluklardan biri, kiracı yönetimi oluyor. Kiracı bulma, kira toplama, bakım-onarım işleri ve olası hukuki sorunlar, uzaktan yönetilmesi oldukça zor süreçler. Profesyonel mülk yönetim şirketi (property management company) ile çalışmak neredeyse zorunlu hale geliyor. Şirketler aylık kira bedelinin belli bir yüzdesi karşılığında tüm operasyonel süreçleri üstleniyor, böylece sizin uzaktan kontrol etme yükünüzü hafifletiyor.

Amerika’dan Ev Almak Oturma İzni Sağlar mı?

Amerika’dan ev satın almak ne yazık ki tek başına size otomatik olarak oturma izni veya Green Card sağlamıyor. Gayrimenkul alımı, finansal yatırım işlemi olarak görülürken, oturma izni almak yasal bir göçmenlik prosedürü olarak nitelendiriliyor.

Green Card ile Ev Sahibi Olmak Arasındaki Farklar

Green Card kişinin Amerika Birleşik Devletleri’nde kalıcı olarak yaşama ve çalışma hakkını veren yasal göçmenlik statüsü. Ev sahibi olmak ise size sadece konut üzerinde mülkiyet hakkı veriyor. Yani bir daire satın aldığınızda mülkün yasal sahibi oluyorsunuz ancak bu ülkeye vizesiz giriş yapma veya süresiz kalma hakkı vermiyor.

Yatırım Yoluyla Oturum Alma Seçenekleri

Doğrudan ev satın alımı oturum sağlamasa da ABD hükümeti, ülkeye önemli miktarda yatırım yapan yabancılara yönelik özel vize programları sunuyor. Programlar gayrimenkul yatırımından farklı olarak, ABD vatandaşları için istihdam yaratma şartına dayanıyor.

E-2 ve EB-5 Vize Programları Nedir?

Amerika’da yatırım yoluyla oturum izni almak isteyenler için iki ana vize programı bulunuyor: E-2 Yatırımcı Vizesi ve EB-5 Göçmen Yatırımcı Programı. Her iki program da farklı avantajlar ve şartlar sunuyor, dolayısıyla hangi programın sizin için uygun olduğuna karar verirken detayları iyi anlamak önemli oluyor:

  • E-2 Vizesi (Yatırımcı Vizesi): E-2 vizesi, ABD ile anlaşması olan ülkelerin vatandaşlarına verilen göçmenlik dışı bir yatırımcı vizesidir. Türkiye, bu ülkeler arasında yer aldığı için Türk vatandaşları da bu vizeye başvurabiliyor. ABD’de yeni veya mevcut bir işletmeye önemli ölçüde yatırım yapmanız gerekiyor. Kesin bir tutar belirtilmemiş olsa da, genellikle en az 100.000 dolar seviyesinde yatırım bekleniyor. Yatırımın aktif olarak yönetilmesi ve işletmenin sürdürülebilir olması şart. Gayrimenkul satın almak gibi pasif yatırımlar E-2 için uygun değil.
  • EB-5 Programı (Göçmen Yatırımcı Programı): Bu program doğrudan Green Card’a giden bir yoldur. EB-5 vizesi almak için yatırımcıların, hedeflenen istihdam alanlarında en az $800.000 veya diğer bölgelerde $1.050.000 yatırım yapması isteniyor. Yatırımın en az 10 tam zamanlı ABD çalışanına istihdam sağlaması gerekiyor.

Amerika’da Gayrimenkul Alırken Hukuki Süreçler

Amerika’da ev satın alma süreci, titizlikle takip edilmesi gereken bir dizi hukuki işlemi içeriyor. Özellikle yabancı alıcılar için, bu hukuki sürecin her adımını anlamak ve doğru uzmanlarla çalışmak, potansiyel dolandırıcılıklardan ve mülkiyet haklarıyla ilgili sorunlardan korunmak için hayati önem taşıyor.

Satış Sözleşmesi İncelemesi

Teklifin kabul edilmesinin ardından imzalanan Satın Alma Sözleşmesi (Purchase Agreement), tüm sürecin yasal temelini oluşturuyor. Sözleşme sadece evin fiyatını değil, aynı zamanda kapanış tarihi, muayene (inspection) şartları, finansman koşulları ve hangi tarafın hangi masrafları karşılayacağı gibi tüm detayları içeriyor. Yabancı alıcılar, sözleşmeyi imzalamadan önce mutlaka bir avukat veya uzman bir emlak danışmanı aracılığıyla detaylı bir şekilde inceletmelidir. Sözleşmedeki en ufak bir detay bile, ileride büyük finansal yükümlülüklere neden olabiliyor.

Emlak Avukatı ile Çalışmak Gerekli mi?

Connecticut gibi ABD’nin bazı eyaletlerinde bir emlak avukatı ile çalışmak yasal olarak zorunlu tutuluyor. Ancak zorunlu olmasa bile, yabancı alıcılar için bir emlak avukatıyla çalışmak şiddetle tavsiye ediliyor. Emlak avukatı, sizin çıkarlarınızı koruyan ve tüm sürecin yasalara uygun şekilde ilerlemesini sağlayan kişi oluyor. Avukat satış sözleşmesini inceliyor, tapu araştırmasını denetliyor, kapanış belgelerini hazırlıyor ve tüm sürecin sorunsuz şekilde tamamlandığından emin oluyor.

Tapu Kontrolü ve Mülkiyet Hakları

Ev satın alma sürecinde en kritik hukuki adımlardan biri tapu araştırması oluyor. Satın almayı düşündüğünüz mülkün geçmişindeki tüm mülkiyet devirlerini, varsa ipotekleri, hacizleri, vergi borçlarını ve diğer yasal kısıtlamaları ortaya çıkarıyor. Amaç satın aldığınız evin üzerinde sizin mülkiyet hakkınızı tehlikeye atacak herhangi bir engel bulunmadığından emin olmak.

Eğer tapuda sorunlu bir kayıt varsa örneğin önceki sahibin ödenmemiş borçları bulunuyorsa bu durum satış tamamlandıktan sonra sizin sorumluluğunuza geçebiliyor. Bazı durumlarda borçları kapatmadan veya davalar çözülmeden mülkiyet hakkınızı tam anlamıyla kullanamıyorsunuz.

ABD’de tapu kontrolü işlemi tapu şirketleri tarafından yürütülüyor. Tapu şirketi kamu kayıtlarını tarayarak mülkün yasal geçmişini inceliyor, temiz mülkiyet devri için gerekli adımları atıyor. Çoğu alıcı süreçte bir emlak avukatı ile de çalışarak tapu belgelerinin hukuka uygunluğunu teyit ediyor.

Yabancı yatırımcılar için ekstra güvence sağlayan tapu sigortası, satın alma sonrası ortaya çıkabilecek sorunlara karşı sizi koruyor. Örneğin satıştan sonra eski alacaklının mülk üzerinde hak iddia etmesi durumunda, tapu sigortası yasal savunma masraflarınızı ve olası zararlarınızı karşılıyor.

Amerika’da Ev Satın Almak için Pratik Öneriler

Amerika’da ev satın almak birçok yatırımcı için önemli. Ancak işlemlerinizi güvenli şekilde tamamlamak için hem hukuki hem de pratik bazı konulara dikkat etmeniz gerekiyor. Özellikle uzaktan yönetilen bir süreç içindeyseniz, aşağıda verilen öneriler sizi olası risklere karşı koruyacaktır.

Dolandırıcılıklara Karşı Dikkat Edilmesi Gerekenler

Amerika’da ev satın alırken en önemli konulardan biri, dolandırıcılık riskine karşı kendinizi korumak oluyor. Özellikle yabancı alıcılar, yerel piyasa dinamiklerine hâkim olmadıkları için kötü niyetli kişiler tarafından hedef alınıyor. Bu nedenle sürecin her adımında tetikte olmanız ve bazı temel güvenlik önlemlerini asla ihmal etmemeniz gerekiyor:

  • Emlak danışmanınızın, avukatınızın veya tapu şirketinizin lisans durumunu mutlaka kontrol etmelisiniz. ABD’de her eyaletin kendi gayrimenkul lisans veri tabanı bulunuyor, resmi siteler üzerinden isim veya lisans numarasıyla sorgulama yaparak gerçekten yetkili kişilerle çalıştığınızdan emin olabilirsiniz.
  • Ev alım sürecinde en kritik aşamalardan biri para transferi oluyor. Dolandırıcılar bu aşamada devreye girerek tapu şirketinin e-posta adresini taklit eden sahte mailler gönderiyor. Maillerde size yanlış banka hesap bilgileri iletiliyor. Parayı göndermeden önce mutlaka telefonla doğrudan tapu şirketini arayarak bilgileri teyit etmelisiniz. Unutmayın gerçek kurumlar e-posta ile hesap değişikliği bildirmiyor.
  • Piyasada benzerlerinden çok daha ucuz veya olağanüstü cazip görünen ilanlar ciddi anlamda risk taşıyor. “Sadece bugün geçerli” veya “hemen kapatmamız lazım” gibi aciliyet vurgusu yapan teklifler, sizi hızlı karar vermeye zorlayarak hataya sürüklüyor. Araştırmanızı yapmalı, piyasa fiyatlarını karşılaştırmalı ve aceleci davranmamalısınız.
  • Sözleşme, ödeme dekontu, tapu belgeleri gibi tüm resmi evrakların orijinallerini inceliyor ve kopyalarını güvenli yerde saklamalısınız. Dijital belgeler için şifreli bir bulut depolama hizmeti kullanmak ek güvenlik sağlıyor.
  • Her ne kadar bazı eyaletlerde ev alım satımı avukatsız yapılabiliyor olsa da, özellikle yabancı alıcılar için yerel bir emlak avukatı ile çalışmak ekstra güvenlik sağlıyor. Avukatınız sözleşmeleri detaylı şekilde inceliyor ve hukuki riskleri önceden tespit ediyor.

Uzakta Yaşarken Mülk Yönetimi Nasıl Sağlanır?

Evinizi yatırım aracı olarak satın aldıysanız ve onu uzaktan yönetiyorsanız, mülk yönetim şirketi ile çalışmak en mantıklı çözüm oluyor. Bu şirketler aylık ücret karşılığında tüm operasyonel yükü sizin üzerinizden alıyor, süreci baştan sona yönetiyor:

  • Firma sizin adınıza mülkünüzü kiraya veriyor, potansiyel kiracıların geçmişlerini ve finansal durumlarını inceliyor. Ardından kira sözleşmelerini hazırlıyor ve kira tahsilatını gerçekleştiriyorlar. Böylece sizin tek tek ilgilenmenize gerek kalmıyor.
  • Mülkte oluşabilecek hasarları, arızaları ve bakım ihtiyaçlarını düzenli olarak takip ediyor, gerekli onarım işlemlerini organize ediyorlar. Bu sayede hem mülkünüz değerini koruyor hem de kiracılar memnun kalıyor.
  • Kiracıyla ilgili yaşanabilecek olası hukuki sorunlarda sizin adınıza danışmanlık hizmeti sunuyorlar. Böylece fiziksel olarak Amerika’da bulunmanıza gerek kalmadan yatırımını sorunsuz şekilde yönetebiliyorsunuz.

Amerika’dan ev alma süreci, profesyonel destekle yönetildiğinde heyecan verici bir yatırım fırsatına dönüşüyor. Amerika’daki gayrimenkul yatırımınızla ilgili vergi planlaması, finansal danışmanlık ve yasal uyum süreçlerinde uzman desteği almak için Manay CPA ile iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Amerika’da ev alırsam vize alabilir miyim?

Hayır, tek başına ev satın almak size oturum izni sağlamıyor. Ev almak finansal işlemken, vize almak göçmenlik süreci olarak değerlendiriliyor.

Amerika’da ev alma şartları nelerdir?

En temel şartlar geçerli pasaport, finansal durumunu kanıtlayan belgeler ve satın alma işlemini yapacak yasal yetkilendirme şeklinde sıralanabiliyor. 

ABD’de ev satın alarak vatandaşlık alabilir miyim?

Hayır, Amerika’da vatandaşlık için ev alma yeterli değil. Vatandaşlık, doğum, soy, askerlik hizmeti veya doğalizasyon gibi özel yollarla elde ediliyor.

Kaynakça

https://www.reuters.com/legal/us-court-blocks-florida-law-barring-chinese-citizens-owning-property-2024-02-02/

https://www.redfin.com/news/home-seller-concessions-march-2025/

https://www.zillow.com/learn/closing-costs/

https://www.occ.treas.gov/topics/supervision-and-examination/bsa/index-bsa.html

https://www.uscis.gov/working-in-the-united-states/temporary-workers/e-2-treaty-investors

https://www.uscis.gov/working-in-the-united-states/permanent-workers/eb-5-immigrant-investor-program

Bu blog yazısını Yapay Zekâ ile özetle:

Manay CPA Uzman Yazarları
Yazar Avatarı

Atlanta merkezli bir CPA firması olan Manay CPA, 20 yılı aşkın deneyimi ve uzman ekibi ile 50 eyalette hizmet vermektedir. Farklı sektörlerden pek çok işletmeyi portföyüne alan şirketimiz; şirket kurulumu, muhasebe, vergi planlama başta olmak üzere mali müşavirlikle ilgili her konuda müşteriye özel çözümler sunar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir